Yazabilmek, üretebilmek için zihni serbest bırakmak gerekir. Ancak tüm zincirlerinden ve onu esir eden fikirlerden arındığında artık özgür olur. M.K. * Blog'umdaki tüm yazılar bana aittir.
İnsanlık Halleri . . .
.
Hayata bakış açınız nasıl? Çevrenizdekilere, arkadaşlarınıza, hatta tanımadığınız insanlara? Sorguluyor musunuz, eleştiriyor mu? Yoksa herkesi yargılıyor musunuz? Sabit fikirli misiniz yoksa daha geniş bir bakış açısına mı sahipsiniz?
Ben mesela çok sorgulardım her şeyi. Nedenini sorardım. Kendimce beğenmediğim davranışlarımı törpülemeye çalışırdım. Sanırım hep zihnimdeki o mükemmele ulaşma fikri yüzünden. Tipik bir Başak. Tabi şimdi astrolojiye filan girip kafanızı şişirme niyetim yok. Sadece merak ediyorum kimler nasıl düşünüyor acaba diye. Hı evet bir de bazen araştırma işini abartıyor olabilirm ama zararsızdır merak etmeyin yakın çevremdekiler bilirler zaten. Her neyse. Artık hayatı o kadar da ciddiye almıyorum. Çok önemsemeden, ayrıntılara fazla takılmadan yaşıyorum. Bir duvar varsa eğer evet hala yerinde duruyor ama daha da yükseltmiyorum aksine azaltıyorum. Daha anlayışlı davranmaya çalışıyorum. Daha fazla düşünerek konuşuyorum, davranıyorum. Yanlış yapmamak adına. Biliyorum bir şey kırıldıysa asla eski haline getiremezsiniz. İstediğiniz kadar onarmaya çalışın bir yerlerde kalır izleri mutlaka. Empati kuruyorum çevremdeki insanlarla. Belki de en çok yanlış anlaşılmaktan korkuyorum. Kimseyle alıp veremediğim yok. Eleştiri yaparım evet ama en çok kendimi eleştiririm.
Çünkü biliyorum herkes birbirinden çok farklı ve herkes bir o kadar eşsiz. Ve önemli olan da farklılara değer vererek önemini kavrayabilmek. Zaten herkes aynı olsa çok sıkıcı bir dünyada yaşıyor olmaz mıydık? Fazla monoton! Tabi biz ne kadar iyi olmaya çalışsak da öyle toz pembe bi dünyada yaşamıyoruz. Ağzı olan konuşuyor sözü o kadar hakim ki yaşantımıza. Ama kimin ne dediğini de bazen çok önemsememek lazım. Çok yakınımızda bizi tanıyan insanların söyledikleri önemlidir. Ama hiç tanımayan bilmeyen kişiler ne derlerse desinler çok da önemsememek lazım. Biz kendimizi bildikten sonra başkasının ne söylediği çok da önemli değil. Kişinin kendinden emin olması, kendine güvenmesi, kendinin farkında olması, yaptıklarının ve söylediklerinin arkasında olması gerekir.
Düz bir çizgide gitmesi lazım hayatın da. Fazla dengesizlikleri varsa zaten bellidir ki kişiliği daha oturmamıştır. Zaten böyle kişiler kompleksli olurlar. Sürekli bir şeyleri gösterme çabası, kendilerini kanıtlama çabası içinde olurlar. Yüzlerinde her gün başka bir maskeyle dolaşırlar ve sonunda kendileri bile öylelermiş gibi inanmaya başlar ve asıl benliklerini unuturlar. Bence herkes kendi öz eleştirisini yapabilmeli. Ama dediğim gibi hepimiz aynı olamayız. Zaten aynı olsak farkımız kalmaz ki diğerlerinden. Herkes birbirinin kopyası olmasın, aynı düşünmesin, aynı bakmasın, aynı davranmasın mümkünse.
Bizler genelde farklı düşünen biri oldu mu hemen bizim düşüncemizi kabul etsin biz doğruyu biliyoruz diye ikna etmeye, yönlendirmeye çalışırız. Herkesin kendi düşüncesidir sonuçta saygı göstermek gerekir. Her bireyin kendi özgür iradesidir düşünmek. Kendi tercihidir yaşadıkları, davranışları. Yargılamamak lazım asıl söylemek istediğim. Ve de katı bakmamak lazım. Asla olmaz dediğimiz şeyler bizim de başımıza gelebilir. Keskin çizgiler olmamalı hayatımızda. Şartlara göre eğilebilmeli ama kırılmamalıyız. Hem hayatın ne getireceği belli olmaz. İnsanlar hakkında hüküm vermeden önce onu anlamalıyız. En azından anlamaya çalışmalıyız. Fakat hiçbir zaman önyargılı olmamalıyız. Neticede herkes ayrı bir bireydir. Önemli olan sinerji yaratmaktır. Birlikte var olmak. Varlığından anlam çıkarmaktır. Geniş bir vizyona sahip olup hayatı farklı yönlerden görebilmektir.. Kimse siz olamaz, siz de bir başkası olamazsınız zaten hem iyisi mi herkes kendisi olsun ve başkalarına da sadece insan olduğu için değer versin. Kendisine yapılmasını istemediğini başkasına yapmasın. Anlayışlı ve hoşgörülü olsun. Ben kendim için öyle yapıyorum diyebilirim. Peki kaç kişi bu şekilde olabiliyor, kendine yalan söylemeden dürüst olabilir mi?
_ Merve Kılıç _
.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Diğer Yazılarım
-
►
2014
(1)
- ► Haziran 2014 (1)
-
►
2013
(3)
- ► Aralık 2013 (3)
-
►
2012
(5)
- ► Temmuz 2012 (1)
- ► Haziran 2012 (1)
- ► Şubat 2012 (2)
-
►
2011
(17)
- ► Aralık 2011 (1)
- ► Kasım 2011 (4)
- ► Eylül 2011 (2)
- ► Ağustos 2011 (2)
- ► Haziran 2011 (3)
- ► Nisan 2011 (1)
- ► Şubat 2011 (3)
-
▼
2010
(33)
- ► Aralık 2010 (4)
- ► Eylül 2010 (5)
- ► Ağustos 2010 (2)
- ► Temmuz 2010 (3)
- ► Haziran 2010 (4)
- ► Mayıs 2010 (5)
- ► Şubat 2010 (2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder