Aylar oldu buraya yazmalı, hatta yazı yazmayalı. Bazen öyle tembel oluyorum ki bırakın iki satır karalamayı tek kelime etmek istemiyorum.
Öyle anlar geliyor ki. Her şeyden vazgeçme, pes etme noktasını geliyorum. Hayat bazen gerçekten zorluyor insanı ve psikolojik olarak daha fazla devam etmeye gücünüz kalmıyor. Şimdi bu yazdıklarımdan depresyondaymışım havası çıkıyor ama depresyonda değilim. Sadece bir şeylerin değişmemesinden tekdüzelikten ve belirsizlikten oldukça sıkıldım. Bir şeylerin varlığını kabul etmemek onların var olduğu gerçeğini değiştirmiyor çünkü ve ben bir süredir yok sayarak yaşıyorum. Sonra yine bir noktada o düşünceler hayatımın en dandik anlarında kendini gösteriyor. Sadece bekliyorum.
Hayatımda hiç kimseye tam anlamıyla güvenemiyorum. Çünkü ne zaman güvenmeye başlasam onlar mutlaka güvenimi kıracak hareketlerde bulunuyorlar ve ben yine vazgeçiyorum. Belki böyle yaşamak daha zor bilmiyorum ama diğer türlü de daha acı verici sonlanacağını düşünüyorum.
Hayal kurmuyorum artık. Hayallere inanmayacak kadar büyüdüm. Bir söz vardı. "Önce hayaller ölür, sonra insanlar." Ben ölmedim. Ama yine de boğulacakmış gibi hissediyorum bazen. Akışına bırakmayı denedim. Pek bir şey değişmiyor. Kendini zorlaman ve çabalaman lazım diyorlar, bir şeyi istiyorsan eğer asla pes etme. Onu da denedim. Yine bir şey değişmedi. Daha uzun zamanımı aldı ve daha çok yıprandım sadece. Bunların hepsi birer aldatmaca gibi geliyor. Birinin kendini iyi hissetmesi için söylenen yalanlar gibi. Değişmeyeceğini herkes biliyor ama yine de bir açık kapı ya da pozitif düşünce safsatası. Eğer bir şey olmuyorsa fazla zorlamamak lazım bence. Olmayınca, ne yaparsan yap, olmuyor!
Her seçim bir vazgeçiştir ya. Bu zamana kadar hep yanlış şıkkı mı seçtim peki? Ben yanlış yapmadım. Hepsi kendi içinde, o anın koşullarına uygun olarak kendim için en iyisi olduğunu düşündüğüm seçimlerdi. Diğerini seçseydim değişir miydi, bundan emin değilim. Seçim yapmadığın sürece her şey mümkün. Bunları yaşamam gerekiyormuş, böyle olması gerekiyormuş deyip geçiyorum işte.
Yoruldum artık. Bir şeyler için çabalamaktan, beklemekten sıkıldım. Elimde geleni yapmaya çalışıyorum. Ve yazıyı şu sözle bitiriyorum.
"Every story has a happy ending. If it is not happy, then it is not over yet."
Yani;
"Her hikaye mutlu sonla biter. Eğer mutlu değilse, henüz bitmemiştir."
Merve Kılıç
.
Yazabilmek, üretebilmek için zihni serbest bırakmak gerekir. Ancak tüm zincirlerinden ve onu esir eden fikirlerden arındığında artık özgür olur. M.K. * Blog'umdaki tüm yazılar bana aittir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Diğer Yazılarım
-
►
2014
(1)
- ► Haziran 2014 (1)
-
►
2013
(3)
- ► Aralık 2013 (3)
-
▼
2012
(5)
- ► Temmuz 2012 (1)
- ► Şubat 2012 (2)
-
►
2011
(17)
- ► Aralık 2011 (1)
- ► Kasım 2011 (4)
- ► Eylül 2011 (2)
- ► Ağustos 2011 (2)
- ► Haziran 2011 (3)
- ► Nisan 2011 (1)
- ► Şubat 2011 (3)
-
►
2010
(33)
- ► Aralık 2010 (4)
- ► Eylül 2010 (5)
- ► Ağustos 2010 (2)
- ► Temmuz 2010 (3)
- ► Haziran 2010 (4)
- ► Mayıs 2010 (5)
- ► Şubat 2010 (2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder