İki küçük kol düğmesi…
İki düğme iki ayrı kolda, bizim gibi ayrı yolda…
Böyle diyordu şarkıda Barış abi. Nerden aklıma gelirdi bir çift kol düğmesi. Nerden hatırladım şimdi ben seni? Hatırlamak için bir sürü eşya, yer, şarkı varken unutmak için hiçbir şeyin olmaması saçma. Evet ben bahane arıyordum belki de yeniden senli cümleler kurmak için. Kaç sene öncesiydi hatırlamıyorum. Kendi kendime plan yapıyordum. Sana bir hediye alıp işyerine gönderecektim. Ne olabilir diye günlerce düşündüm. Sonra buldum. En ideali bir çift kol düğmesiydi. Hem şık hem zarifti bence. Beyaz gömleğinle de çok yakışacağına emindim. Bu kez onlarca seçenek arasından seçim yapmam gerekiyordu. Basit bir şey olsun istemedim. En son pırlantalı bir çift ile Armani bir çift arasında kaldığımı anımsıyorum. Tamam biraz abartmış gibi görünüyor olabilir. Üstelik isimsiz yollamayı düşündüğüm için biraz fazla görünebilirdi. Sonra söyleyecektim tabi ama en başta merak etmeni istiyordum. Benim adım aklına bile gelmeyecek isimler arasındaydı. Ben böyle şeyler yapmazdım zaten. Sonra… Yakın arkadaşlarım vazgeçirdi beni bu fikirden ve ben o fotoğraflarla baş başa kaldım. Cesaret edemedim. Şimdi… Ne zaman ‘kol düğmeleri’ çalsa sen gelirsin aklıma. Senin haberin bile yok hiçbir şeyden. Ne yazık!
p.s. Bu yazıyı niye yazdım ben de bilmiyorum. Belki sadece hatırlamak için bahane arıyordum.
1 yorum:
İyi ki de arkadaşların vazgeçirmiş diyorum ve susuyorum.
Yorum Gönder