Eski bir melodi var dilimde, eskimiş resimler, eski bir hikayem var seninle. Düşlerimde bir 'sen' varsın. Sonunu göremeden uyandım. Geriye dönemedim. Nasıl bitecekti sonunu asla kestiremedim. Düşlerle gerçekler birbiriyle hiç barışmaz mı?
Buğulu bir camın ardından bakıyorum dünyaya. Eski Türk filmlerinde gibi aşklar var aklımda, hep mutlu sonla biteceği öğretilmişti bize. Oyunun sonunda hep iyiler kazanırdı. Ama zaman öğretti bize bunların yalnızca masallarda kaldığını..
Kirlenmiş bir dünyada yaşıyorduk. Duygular gizli, sözcükler samimiyetsiz ve aşklar yalandı. İyiyle kötü hep savaşıyordu bu yüzden. İçimizle dışımız bir olamazdı ki hal böyleyken. Ağlasak da gülmeliydik hayata! Ben güçlüyüm, dimdik ayaktayım mesajları verirken kendimizi mi kandırıyorduk sadece?
Sonunu bilmediğimiz düşlerimiz var şimdi. Umudumuz var daima. Her şey güzel olacak diyor bir yanım, biraz sabret! Diğer yanım dargın ona. Gerçekle yüzleş diyor..
Ne engelleri aşabiliyorum ne bırakıp gidebiliyorum. Sanma vazgeçtim! Masalların gerçek olmasını bekliyorum.
Merve Kılıç
-
Yazabilmek, üretebilmek için zihni serbest bırakmak gerekir. Ancak tüm zincirlerinden ve onu esir eden fikirlerden arındığında artık özgür olur. M.K. * Blog'umdaki tüm yazılar bana aittir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Diğer Yazılarım
-
►
2014
(1)
- ► Haziran 2014 (1)
-
►
2013
(3)
- ► Aralık 2013 (3)
-
►
2012
(5)
- ► Temmuz 2012 (1)
- ► Haziran 2012 (1)
- ► Şubat 2012 (2)
-
►
2011
(17)
- ► Aralık 2011 (1)
- ► Kasım 2011 (4)
- ► Eylül 2011 (2)
- ► Ağustos 2011 (2)
- ► Haziran 2011 (3)
- ► Nisan 2011 (1)
- ► Şubat 2011 (3)
-
▼
2010
(33)
- ► Aralık 2010 (4)
- ► Eylül 2010 (5)
- ► Temmuz 2010 (3)
- ► Haziran 2010 (4)
- ► Mayıs 2010 (5)
- ► Şubat 2010 (2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder